Çizgifilm Kahramanlarını Birde Benden Dinleyin

BATMAN: Zenginlik de bir yere kadar. Şato da yaşıyorsun, son model arabaların var ama bunlar bile bir süre sonra sıkıcı geliyor ve farklı arayışlara giriyorsun. Oysaki bak Örümcek Adam’a, garibim iki fotoğraf çekicem de para kazanıcam diye yırtınıyor…

SUPERMAN: Kripton diye bir gezegenden gelen kırmızı donlu adam. Tamam, yılbaşında uğur getirdiğine inanılır ama bütün sene de giyilmez ki güzel kardeşim…

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ: Kız arkadaşlara soruyorum, hanginiz ormanda tek başına gezmeye çıkıyorsunuz ya da hanginizin ananesi orman da yaşıyor?

KÜLKEDİSİ: Demek ki neymiş, marka takıntısı yapmıycakmışız. Cam ayakkabı bile beyaz atlı prensimizi bulmaya (ya da onun sizi bulmasına) yetiyormuş…(Camdan Converse de süper olurdu dimi )

POKEMON: Bildiğimiz hayvanların Japonya’daki, Amerikan parmağı deymiş hali. İlginçtir bunlar bir de topa giriyor. Nasıl sığıyorlarsa… Esas oğlan Ash, “Seni seçtim Pikachuuuu !” diye bağırıp elektrik fışkırtan hayvanını saldırı moduna sokuyor. Yalnız hayvanın cinsi Pikachu, adı da Pikachu. Gerçekte böyle olduğunu düşünsenize:
- Aaaaa köpeğin çok tatlı adı ne?
- Köpek…

ROAD RUNNER: Pilav ve ayranla çok iyi giden bu hayvanın, asfalttan ateş çıkartabilecek kadar hızlı koşması çok enteresan. Bu kalleş, bir de otobüs taklidi yapıyor. Olan garibim Coyote’ye oluyor.

WILLIE E. COYOTE: Metrelerce yüksekten düşse, elinde bomba dahi patlasa tek parça halinde Road Runner’ın peşinden koşmaya devam eden bir çakal cinsi. Road Runner’ı yakalamak için her türlü alet edevatı siparişle getirtip, yiyecek sipariş etmeyi akıl edemeyen 2 boyutlu organizma…

PEMBE PANTER: Delikanlılık kitabının henüz baskıya girmediği dönemlerde yaratılan uyanık bir karakter. Pembe olmanın dezavantajlarından haberi yok tabi…

TRANSFORMERS: Robotlar mı arabaya dönüşüyor, arabalar mı robota dönüşüyor hala anlamış değilim. Ama bildiğim bir şey varsa, o da oyuncaklarının çok pahalı olduğudur.

SUPER MARIO: Bu klasik atari oyunun bilmeyen yoktur. Mario ve kardeşi Luigi, aslında musluk tamir eder. Oradan oraya atlayıp zıplamak, havada asılı duran altınlara kafa atmak ya da benim deyimimle “Allahsız Tospa”dan (habire bişeyler fırlatan kaplumbağa) kaçmaya çalışmak hobilerinden sadece birkaçı…

NINJA KAPLUMBAĞALAR: Böyle bir hikâye La Fonteine’in bile aklına gelmezdi. Hem kaplumbağa hem de ninja. Üstelik hocaları da fare. Kanalizasyonda yaşayıp pizzayla beslenen, savunma mekanizması olarak da ninjitsu sanatını kullanan bu iki ayaklı sürüngenler, içinde Shrek ve Hulk’ın da bulunduğu “Yine yeşillendi fındık dalları” familyasındandır.

FANTASTİK 4’LÜ: İbo, Onur, Ahmet ve ben… Bizim okey takımından bahsediyorum, ne sandınız ki? Okey oynarken yaptıklarımızı görseniz ne demek istediğimi anlardınız…

WOLVERINE: Kendi geçmişini bile hatırlamayan bi mutanttan ne beklenir ki… O pençeler de bir gün biyerine batıcak söylemedi demeyin…

CYCLOPS: Bir rivayete göre, Scott Summers olarak ta bilinen Cyclops’un X-Men’ e katılmadan önce Ayna Grubu’nda vokalist olduğu söylenir. Şahsen ben hiçbir klipte görmedim ama neyse…

Veeee En İyi En Sona: ÖRÜMCEK ADAM
Tarafımdan da sevilen iki bacaklı duvar böcüü. Süper kahraman aleminde belki de en gariban kişilik. Çektiği fotoğraflarla karnını doyuran, çizgi roman koleksiyonu yapan en mütevazi süper kahraman…

Alıntı değildir kendim yazdım